Yine uzun zamandır yazmak isteyip de yazamadığım bir gezi yazısı.. Şimdiden söyleyeyim bol fotoğraf içerir.. Sanırım yazmak yerine fotoğraflamak karşı taraf için daha tatmin edici oluyor.. Hoş gerçi Sapanca'da fotoğrafsız asla anlatılmazdı.. Neyse gelelim kısa seyahatimize.. Beş yıllık evliyiz ve bu beş yıldır bir türlü uydurup gidememiştik Sapancaya..Haziran ayında çıktık yola.. Zaten bir gece kalıp geri dönecektik..Gitmeden önce baya bir araştırma yapmıştım nerede kalırız, nerede yemek yeriz vs..
Ankara'dan çıktık yola 2.5 saat sonra vardık Sapancaya.. Karnımız açtı ve kahvaltı etmemiz gerekiyordu.. Tercihimizi Derin Irmak Restaurant'dan yana kullandık.. Gerçekten büyüleyici bir yer.. Yemyeşil bir alanda ( hoş gerçi Sapanca'da yeşil olmayan yere pek rastlayamazsınız) doğa ile iç içe, huzurlu ve kendinizi aile ortamında hissetmek istiyorsanız mutlaka uğramanız gereken yerlerden birisi.. Kahvaltı menüsü oldukça zengin ve fiyatlar makul..
Karnımızı doyurduktan sonra sıra konaklayacağımız yere gitmeye gelmişti.. Green Blue Park Hotel'i ayarlamıştık ve tekrar gitmek kısmet olursa tercihimi yine aynı yerde kullanacağım sanırım çünkü biz çok memnun kaldık.. Yemyeşil ve geniş alanda, göle sıfır bir ortamda sevimli evciklerin olduğu çok huzurlu ve sakin bir yer..
Bavullarımızı yerleştirdikten sonra sıra geldi kısa Sapanca gezimize.. İlk hedefimiz Kartepeydi.. Mevsim yaz olmasına rağmen biz gelmişken gidelim dedik.. Oranın bol oksijenli havasını içimize çekmek istedik.. Arabayla yaklaşık 20 dk'da ulaşabiliyorsunuz Kartepeye.. Hava 29 dereceden bir anda 10 dereceye düştü gerçekten çok eğlenceliydi :) Daha sonra telesiyejle zirveye çıktık ve bir süre sonra sis her yeri kapladı tabi benimde fotoğraf çekme serüvenim yarıda kaldı.. Ama en tepede gerçekten manzara müthiş.. Bir tarafta Sapanca Gölü diğer bir tarafta ise eşsiz güzelliğiyle körfez manzarası..
Sapanca gölü
Marmara Denizi
Ortalığı yoğun bir sis kaplayınca ve soğuktan duramayacağımızı anlayınca aşağı inmeye karar verdik.. Kartepe'de ki dinlenme tesisi de oldukça sevimli bir yer..
Sıra Spanca'nın meşhur sahiline gitmeye gelmişti.. Burada manzara yine çok güzeldi.. Çay içebileceğiniz, yürüyüş yapabileceğiniz, yemek yiyebileceğiniz bütün imkanlar var.. Gün batımına denk gelmesi de ayrı bir keyifli oldu.. Akşam yemeğimizi yedikten sonra bugünkü gezme faslımızı kapattık..
Ertesi gün en son durağımız Natürköydü.. Hafta sonuydu ve haddinden fazla kalabalıktı..yine çok ama çok güzel bir doğa harikası.. İki dağın arasına kurulmuş bir tesis.. Her yer yemyeşil.. Ortadan bir dere akmakta , yani anlatmakla pek olmuyor aslında kesinlikle gidip görülmesi lazım :) Burada da yine kahvaltı edebileceğiniz bir çok mekan var.. Tepede ise konaklama yeri.. Eminim burada konaklamakta çok keyifli olmalı tüm gün dağ havası..
Bu kısa tatilimiz de gerçekten her şey dört dörtlüktü.. Hiç pişmanlık yaşamadım.. Umarım size de küçükte olsa faydalı olup bir kaç fikir verebilmişimdir, lakin ben çok ihtiyaç duyuyorum böyle öneri ve fikirlere.. Sapanca dönüşü Abant'a uğradık ama o da öbür yazımda inşallah..
Kalabalık misafirlerin kurtarıcı ana yemeklerindendir kendisi.. Patlıcanla kıymayı sevmeyene de öyle kolay kolay rastlanmaz.. Yani ideal bir davet yemeği.. Hem bereketli hem de kolay.. Lezzeti ise harikulade zaten patlıcan neye girse bambaşka bir lezzet katıyor.. Bende bu nedenlerden ötürü geçen gün gelen misafirlerime bu yemeği yapmaya karar verdim.. Yiyen herkes bayıldı sonuç mükemmeldi..
PATLICAN OTURTMA (8 KİŞİLİK)
Malzemeler: 6-7 adet patlıcan
400 gr. kıyma
2 adet kuru soğan
3 adet sivri biber ya da köy biberi
4 adet domates (2 tanesi harca 2 tanesi üzerine)
Yarım bağ maydanoz
3 diş sarımsak
1,5 yemek kaşığı salça
Tuz, pul biber, kara biber
Yapılışı: Patlıcanlarımızı alacalı soyup halka ya da dikdörtgen şeklinde dilimliyoruz.. Bir leğene alıp bol suyla ovuyoruz..Bu şekilde yaklaşık 15 dk. bekletiyoruz.. Daha sonra bol suyla yıkayıp acısını çıkartıyoruz..İyice kuruladıktan sonra kızartma tavamıza sıvıyağını koyup kızdırıyoruz.. Patlıcanlarımızı kızartıyoruz..Çok kızartmıyoruz(Altın sarısı rengine ulaşana kadar)Kızarttığımız patlıcanları altına havlu peçete serdiğimiz tabağımıza alıyoruz.. Ben harca koyduğum biberleri de kızartıyorum ve sonuç daha lezzetli oluyor..Biberleri de iri iri doğrayıp hafif kızartalım..
Diğer yandan bir tavaya kıymamızı alıyoruz..Suyunu salıp çektikten sonra yemeklik doğradığımız soğanımızı ekleyelim..Bu şekilde biraz daha kavurduktan sonra baharatlarını ve tuzunu ilave ediyoruz..Rendelediğimiz domatesleri, doğradığımız maydanozları ve kızarttığımız biberleri de ekledikten sonra yarım bardak sıcak suyu koyup 3 dk. daha pişirip altını kapatıyoruz..
Kızarttığımız patlıcanları borcamımızın en altını kaplayacak şekilde döşüyoruz.. Üzerine hazırladığımız harcı koyup tekrar kalan patlıcanları en üste diziyoruz.. Domatesin bir tanesini rendeleyip içine diğerini de dilimleyip üzerine koyuyoruz.. Fırına göndermeden bir su bardağı suyu da borcamımıza döktükten sonra 180 derecelik fırında pişiriyoruz.. Afiyet olsun..
Ramazan da yapmıştım bu tatlıyı ama paylaşmak bugüne kısmetmiş.. Ramazanda genellikle bir klasiktir revani, gidilen restoranlarda bile bu tatlı servis edilir.. sebebi ise hem şerbetli oluşu hem de yenildiği zaman (tabi şeker oranını dengeleyebilirsek) mideyi yormaması.. Yapımı gerçekten çok kolay aynı kek yapıyormuş gibi harç hazırlanıp tepsiye dökülür.. Buyurun tarife o halde..
REVANİ
Malzemeler: 5 yumurta
1 su bardağı şeker
1 su bardağından biraz az zeytinyağı
1 su bardağı yoğurt
1 su bardağı irmik
1,5 su bardağı un
3 çay kaşığı karbonat
1,5 çay kaşığı tarçın
1 paket vanilya ve kabartma tozu
Şerbeti için: 2 su bardağı şeker
3 su bardağı su
Bir kaç damla limon
Yapılışı: İlk önce şerbeti yapalım ki soğusun..Bir tencereye şekeri ve suyu koyuyoruz.. Kaynayınca içine limonumuzu damlatıyoruz..Biraz daha kaynatıp altını kapatıyoruz..Soğuması için bir kenara bırakıyoruz.. Karıştırma kabımıza yumurta ve şekeri koyup mikserle çırpıyoruz.. Daha sonra yağımızı, yoğurdu, irmiği, karbonatı ve tarçını koyup tekrar mikserle çırpıyoruz.. En sonda un, kabartma tozu ve vanilyayı ekleyip son bir defa daha çırpıyoruz.. Harcımızı hazırladıktan sonra fırın tepsisine döküyoruz..175 derecelik fırında üstleri kızarana kadar pişiriyoruz.. Yalnız bu tariften çok fazla çıkıyor.. İsterseniz yarım ölçü yapıp borcama da dökebilirsiniz.. Soğumuş olan şerbetimizi sıcak kekimize döküp iyice çekmesini sağlıyoruz ve küçük dilimler şeklinde kesiyoruz.. Servise ederken dondurma kullanabilirsiniz afiyet olsun..
Ton balığı denildi mi bende akan sular durur..Sanırım balığın en kolay ve zahmetsiz yenen çeşidi :) Hele bir de makarnayla birleşiminden ortaya çıkan lezzet mutluluğu en üst seviyeye ulaştıracak cinsten.. Akşam yemek yoksa, yeri geldiğinde ana yemek ya da yemeğin yanında servis edeceğiniz bir salata çeşidi.. Hem pratik hem de son derece leziz.. Aslında bir çok türevi mevcut , çeşit çeşit yapılabilir.. benim tarifimi merak ediyorsanız buyurun o zaman :)
TON BALIKLI MAKARNA SALATASI (4 KİŞİLİK)
Malzemeler: Yarım paket makarna
2 kutu ton balığı (ben en küçük boyundan kullanıyorum)
5-6 yaprak iceberg
1 adet kuru soğan
2 adet salatalık
1 adet kapya biberi
1 kutu konserve mısır
Bir kase yoğurt
3 yemek kaşığı mayonez
Yapılışı: Öncelikle makarnalarımızı suda haşlıyoruz.. Haşlanan makarnalarımızı süzüp karıştırma kabımıza alıyoruz.. Üzerine balığımızı ve doğradığımız soğanı,salatalığı,biberi,icebergi sırasıyla ekliyoruz.. Bir kasede yoğurt ve de mayonezi karıştırıp onu da salatamıza ilave ediyoruz..Tuzunu ayarlıyoruz..En son üzerine mısırlarımızı ekleyip afiyetle yiyoruz..
Biz ailecek patlıcanlı yemekleri çok severiz..Patlıcanın, et ve kıymayla olan birlikteliğinden ortaya çıkan lezzete de bayılırız.. İşte isilim kebabı (kürdan kebabı) da bu lezzetlerden sadece bir tanesi.. Köfteli mi yoksa etle mi yapma konusunda çok ikilemde kaldım ama sonunda, aslına daha uygun olduğunu düşündüğümden etli yapmaya karar verdim.. Patlıcanları seçerken de ince ve düzgün olanlarını seçerseniz daha başarılı bir sonuç elde edeceksiniz.. Tarife geçersek ;
İSLİM KEBABI (8 KİŞİLİK)
Malzemeler: 6 adet patlıcan
400 gr. kuzu eti (eğer sevmiyorsanız dana eti de kullanabilirsiniz)
2 ya da 3 adet domates
2 adet sivri biber
1 adet kapya biberi
1 adet soğan
2 diş sarımsak
Tuz. karabiber
Domates salçası
Tereyağı
Üzeri için: Domates ve de sivri biber
Yapılışı: Öncelikle kuşbaşılık doğranmış etlerimizi pişmek üzere ocağımıza koyuyoruz..Suyunu bırakıp tekrar çeken kadar pişirelim daha sonra üzerine tekrar su ilave edip kapağını kapatıp iyice pişmesini bekleyelim.. Bu arada patlıcanlarımızı alacalı soyup uzunlamasına yarım cm. kalınlığında dilimleyelim..Dilimledikten sonra tuzlu suda biraz bekletelim.. Acısı çıktıktan sonra iyice kurulayıp kızmış yağda hepsini fazla karartmadan kızartalım..
Pişen etimize iki yemek kaşığı tereyağı ekleyelim.. Yemeklik doğradığımız soğanları ve biberleri de ilave edelim..Biraz soteledikten sonra tuzunu, baharatını ve kabuğunu soyup küp küp doğradığımız domatesleri de ilave edip az daha pişirelim ve ocağımızın altını kapatalım.. Kızarttığımız patlıcanları artı şeklinde yerleştirip içine etimizi koyalım..Önce alttaki patlıcanları kapatıp sonra üstte ki patlıcanları kapayalım üzerine küçük doğradığımız domates ve biberi de yerleştirdikten sonra kürdanımızı saplayalım.. Bir borcama dizdiğimiz bohçalarımızın dibine sulandırdığımız domates salçasını da ilave edip 180 derecelik fırında pişmeye bırakalım..Afiyet olsun..